ضرب
الرجل زوجته
62- Kişinin Hanımını
Dövmesi
أخبرنا محمد
بن نصر قال نا
أيوب بن
سليمان قال
حدثني أبو بكر
عن سليمان عن
محمد وموسى عن
بن شهاب عن
عروة بن
الزبير أن
عائشة قالت والله
ما ضرب رسول
الله صلى الله
عليه وسلم بيده
امرأة له قط
ولا خادما له
قط ولا ضرب
بيده شيئا قط
إلا أن يجاهد
في سبيل الله
ولا خير بين أمرين
إلا اختار
أيسرهما ما لم
يكن مأثما وإن
كان إثما كان
أبعد الناس
ووالله ما
انتقم لنفسه
من شيء قط
يؤتى إليه حتى
ينتهك من حرمات
الله فينتقم
لله
[-: 9118 :-] Hz. Aişe der ki:
"Valiahi Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hiçbir hanımına ve
hizmetçisini asla dövmedi. Hiç bir şeye de eliyle asla vurmadı. Ancak Allah
yolunda cihad etmesi bunun dışındadır. Ne zaman iki şey üzerinde muhayyer
bırakılsa günah olmadıkça mutlaka kolayını seçerdi. Kolay olan eğer günah ise,
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) o kolay olana insanların en uzağıydı.
Valiahi O, kendi nefsi için asla intikam almadı. Ancak Allah'ın haram kıldığı şeyler
işlendiğinde Allah için imtikam alırdı."
Tuhfe: 16625
Diğer tahric: Hadisi
Müslim (2328), Ebu Davud (4776), İbn Mace (1984), Tirmizi, Şemail (348) ve
Ahmed, Müsned (24034) rivayet etmişlerdir.
أخبرني أبو
بكر بن علي
قال نا
إسماعيل بن
إبراهيم قال نا
علي بن هاشم
عن هشام بن
عروة عن بكر
بن وائل عن
الزهري عن
عروة عن عائشة
قالت ما ضرب
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم امرأة له
قط ولا جلد خادما
له قط ولا ضرب
بيده شيئا قط
إلا في سبيل الله
أو تنتهك
محارم الله
فينتقم لله
[-: 9119 :-] Hz. Aişe der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hiçbir hanımını asla dövmedi. Hiçbir
hizmetçisini de kamçılamadı. Allah yolundan başka hiçbir şeyede eliyle vurmadı.
Ancak Allah'ın haram kıldığı şeyleri işleyen kişiden Allah için intikam alırdı.
أخبرنا
إسحاق بن
إبراهيم قال
أنا عبدة
ووكيع قالا نا
هشام بن عروة
عن أبيه عن
عائشة قالت ما
رأيت رسول
الله صلى الله
عليه وسلم ضرب
خادما له قط
ولا امرأة ولا
ضرب بيده شيئا
قط زاد عبدة
إلا أن يجاهد
في سبيل الله
[-: 9120 :-] Hz. Aişe der ki:
"Resalullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in bir hizmetçisine veya
hanımına vurduğunu asla görmedim. Asla bir şey'e eliyle vurmadı.'' -Abde şunu
ekledi- "Ancak Allah yolunda cihad ederken olanlar bunun dışındadır.''
Tuhfe: 17051, 17262
أخبرنا محمد
بن منصور قال
نا سفيان قال
سمعت هشام بن
عروة عن أبيه
عن عبد الله
بن زمعة أن
النبي صلى
الله عليه
وسلم وعظهم في
الريح التي
تخرج قال ولم
يضحك أحدكم
مما يكون منه
ووعظهم في
النساء أن
يضرب أحدهم
امرأته كما
يضرب العبد أو
الأمة من أول
النهار ثم
يعانقها من
آخر النهار
[-: 9121 :-] Abdullah b. Zem'a'nın
bildirdiğine göre, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendilerine yellenme
konusunda vaaz verdi ve: "Kişi kendisinden olan bir şey için niçin
gülüyor?'' dedi. Köleyi veya cariyeyi döver gibi hanımını günün başında döven
ve günün sonunda yatağına alan kişiler içinde vaaz verdi.
11611. hadiste tekrar
gelecektir. - Tuhfe: 5294
Diğer tahric: Hadisi
Buhari (3377, 4942, 5204, 6042), Müslim (2855), İbn Mace (1983), Tirmizi
(3343), Ahmed, Müsned (16221), Tahavı, Şerh Müşkili'l-Asar (4251, 4252) ve İbn
Hibban (4190, 5794) rivayet etmişlerdir.
أخبرنا
قتيبة بن سعيد
قال نا سفيان
عن الزهري عن
عبد الله بن
عبد الله بن
عمر عن إياس
بن عبد الله
بن أبي ذباب
قال قال رسول
الله صلى الله
عليه وسلم لا
تضربوا إماء
الله فجاءه
عمر فقال قد
ذئر النساء
على أزواجهن
فأذن لهم
فضربوهن فطاف
بآل رسول الله
صلى الله عليه
وسلم نساء
كثير فقال
النبي صلى
الله عليه
وسلم لقد طاف
بآل محمد صلى
الله عليه
وسلم الليلة
سبعون امرأة
كلهم يشتكين
أزواجهن ولا
تجد أولئكم
خياركم
[-: 9122 :-] İyas b. Abdullah b. Ebi
Zubab, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in:
"Allah'ın
kadın kullarını (hanımlarınızı) dövmeyiniz" buyurduğunu bildirir. Hz. Ömer
gelip: "Kadınlar kocalarına itaatsızlık edip kafa tutmaya başladı"
deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onlara dövmeleri için izin
verdi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in hanımlarının
yanına (şikayet için) çokça kadın geldi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Bu gece Muhammed'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ailesine yetmiş kadın
geldi ve hepsi de kocalarından şikayetçidir. Öyle olanları (hanımlarını
dövenleri) iyileriniz olarak görmeyiniz" buyurdu.
Tuhfe: 1746
Diğer tahric: Hadisi
Ebu Davud (2146), İbn Mace (1985) ve İbn Hibban (4189) rivayet etmişlerdir.
أخبرنا
إسحاق بن
منصور وعمرو
بن علي عن عبد
الرحمن قال نا
أبو عوانة عن
داود بن عبد
الله عن عبد الرحمن
المسلي عن
الأشعث بن قيس
عن عمر بن
الخطاب قال
قال رسول الله
صلى الله عليه
وسلم لا يسأل
الرجل فيما
ضرب امرأته
[-: 9123 :-] Ömer b. el-Hattab,
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: "Kişiye hanımını niye dövdüğü
sorulmaz" buyurduğunu söyledi.
Tuhfe: 10407
Diğer tahric: Hadisi
Ebu Davud (2147), İbn Mace (1986) ve Ahmed, Müsned (122) rivayet etmişlerdir.
كيف
الضرب
63- Kadınları Dövme
Şekli
أخبرنا أحمد
بن سليمان قال
نا حسين بن
علي عن زائدة
عن شبيب بن
غرقدة عن
سليمان بن
عمرو بن
الأحوص قال
حدثني أبي أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم قال استوصوا
بالنساء خيرا
فإنما هن عوان
عندكم ليس تملكون
منهن شيئا غير
ذلك إلا أن
يأتين بفاحشة
مبينة فإن
فعلن
فاهجروهن في
المضاجع واضربوهن
ضربا غير مبرح
فإن أطعنكم
فلا تبغوا
عليهن سبيلا
إلا أن لكم من
نسائكم حقا
ولنسائكم
عليكم حق فأما
حقكم على
نسائكم فلا
يوطئن فرشكم
من تكرهون ولا
يأذن في
بيوتكم لمن
تكرهون إلا
وحقهن عليكم
أن تحسنوا
إليهم في
كسوتهن
وطعامهن
[-: 9124 :-] Süleyman b. Amr b.
el-Ahvas der ki: Babam, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in:
"Kadınlara karşı iyi muamele ediniz. Onlar sizin yardımcılarınızdır.
Onlara hiçbir şekilde eziyet etmeye hakkınız yoktur. Ancak size açık bir
şekilde itaatsizlik ederlerse onları yataklarınızdan ayırınız ve onlara eziyet
etmeksizin vurunuz. Eğer size itaat ederlerse onlarla hiçbir şekilde
tartışmayın. Sizin kadınlarınız üstünde hakkınız vardır. Kadınlarınızın da
sizin üstünüzde hakları vardır. Sizin kadınlarınız üzerindeki hakkınız, sizin
istemediğiniz kimseleri evinize sokup oturtmamaları ve girmesine de izin
vermemeleridir. Onların da sizdeki hakkı, onların giyecek ve yiyecek
sorunlarını güzel bir şekilde gidermenizdir" buyurduğunu bildirir.
Tuhfe: 10692
4085. hadiste tahrici
yapıldı.
خدمة
المرأة
64- Kadının Hizmeti
أخبرنا محمد
بن عبد الله
بن المبارك
قال نا أبو
أسامة قال نا
هشام عن أبيه
عن أسماء قالت
تزوجني
الزبير وما له
في الأرض من
مال ولا مملوك
ولا شيء غير
فرسه فكنت
أعلف فرسه
وأكفيه مؤنته
وأسوسه وأدق
النوى لناضحه
وأعلفه
وأستقي الماء
وأخرز غربه
وأعجن ولم أكن
أحسن أخبز فكان
يخبز جارات لي
من الأنصار
وكن نسوة صدق
وكنت أنقل
النوى من أرض
الزبير وهي
التي أقطعه النبي
صلى الله عليه
وسلم على رأسي
ثلثي فرسخ فجئت
يوما والنوى
على رأسي
فلقيني النبي
صلى الله عليه
وسلم ومعه نفر
من أصحابه
فدعاني ثم قال
إخ إخ ليحملني
خلفه
فاستحييت أنى
أسير مع
الرجال وذكرت
الزبير
وغيرته وكان
من أغير الناس
فعرف رسول
الله أني قد
استحييت فمضى
فجئت إلى
الزبير فقلت
لقيني رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
وعلى رأسي
النوى ومعه
نفر من أصحابه
فأناخ لأركب
معه فاستحييت
وعرفت غيرتك
فقال والله
لحملك النوى
كان أشد من
ركوبك معه
قالت حتى أرسل
إلي أبو بكر
بعد ذلك بخادم
فكفتني سياسة
الفرس فكأنما
أعتقني
[-: 9125 :-] Esma der ki: Zübeyr
benimle evlendiği zaman bir at dışında, ne malı ne kölesi ne de başka bir şeyi
vardı. Ben onun atını yemler ve tımarlardım. Su taşıyan devesi için de çekirdek
kırar, onu yemler ve deve ile eve su taşırdım. Aynı zamanda yırtık olan
kovasını diker ve hamur yoğururdum; ama ekmek yapmasını bilmezdim. Ensar'dan
olan komşularım ekmeği yaparlardı ve onlar dürüst kadınlardı. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem), Zübeyr'e bir bahçe vermişti. Ben o bahçeden
başımın üstünde fersahın üçte ikisi (dört km civarı) kadar bir mesafeye hurma
taşıyordum. Yine bir gün başımda hurma taşırken Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) beraberinde ashabından bir grupla geldi ve beni arkasına bindirmek için
çağırıp (devesine): "Ih ıh" dedi. Ben erkekler ile beraber gitmekten
utandım. Zübeyr'j ve kıskançlığını hatırladım. O, insanların en kıskancıydı.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) utandığımı bildi ve bırakıp gitti.
Zübeyr'e geldiğimde: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından
bir grup ile başımda hurma taşıyorken geldi ve arkasına binmem için devesini
çöktürdü. Ben utanıp binmedim ve senin kıskançlığını hatırladım" dedim.
Zübeyr: ''Valiahi başında hurma taşıman benim için onun arkasına binmenden daha
zor bir durumdur" dedi. Bu olaydan sonra Ebu Bekr bana bir hizmetçi
gönderdi. O hizmetçi beni atın tımarından kurtarmış ve sanki beni azat etmişti.
Tuhfe: 15825
Hadisi Buhari (3151,
5224), Müslim 2182 (24, 25) ve İbn Hibban (4500) rivayet etmişlerdir.
تحريم
ضرب الوجه في
الأدب
65- Terbiye için Yüze
Vurmanın Haram Kılınması
أخبرنا عبدة
بن عبد الله
قال أنا يزيد
قال أنا شعبة
عن أبي قزعة
عن حكيم بن
معاوية عن
أبيه عن النبي
صلى الله عليه
وسلم سأله رجل
ما حق المرأة
على زوجها قال
تطعمها إذا
طعمت وتكسوها
إذا اكتسيت
ولا تضرب
الوجه ولا
تقبح ولا تهجر
إلا في البيت
[-: 9126 :-] Hakım b. Muaviye'nin,
babasından bildirdiğine göre, adamın biri Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e:
"Kadının kocası üzerindeki hakkı nedir?" diye sorduğunda, Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yemek yediğinde anada yedir, kendine
giyecek aldığında ona da al. Onun yüzüne vurma ve azarlama. Onu kendinden
ayırdığın zaman da evinin içinde ayır" buyurdu.
Tuhfe: 11395
9106. hadiste tahrici
yapıldı.
الخادم
للمرأة
66- Kadının Hizmetçisi
أخبرنا زياد
بن يحيى قال
نا أزهر بن
سعد عن بن عون
عن محمد بن
سيرين عن
عبيدة عن علي
قال شكت إلي
فاطمة مجل
يديها من
الطحين فقلت
لو أتيت أباك
فسألتيه
خادما فأتت
النبي صلى
الله عليه
وسلم فلم
تصادفه فرجعت
فلما جاء أخبر
فأتانا وقد
أخذنا
مضاجعنا وعلينا
قطيفة إذا
لبسناها طولا
خرجت منها جنوبنا
وإذا لبسناها
عرضا خرجت
رؤوسنا أو
أقدامنا فقال
يا فاطمة
أخبرت أنك جئت
فهل كان لك حاجة
قلت بلى شكت
إلي مجل يديها
من الطحين فقلت
لو أتيت أباك
فسألتيه
خادما قال
أفلا أدلكم
على ما هو خير
لكما من
الخادم إذا
أخذتما مضاجعكما
فقولا ثلاثا
وثلاثين
وثلاثا
وثلاثين
وأربعا
وثلاثين من
تحميد وتسبيح
وتكبير
[-: 9127 :-] Hz. Ali der ki: Hz.
Fatıma'nın un öğütmekten dolayı elleri kabarmıştı. Bu sebeple bana şikayette
bulundu. Ben de ona: "Babana gitsen ve ondan bir hizmetçi istesen"
dedim. Fatıma, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına gitti ve onu evde
bulamayıp geri döndü. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldiğinde ona
(kızının yanına geldiği) haber verildi. Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanımıza geldiğinde biz uzanmıştık ve
üstümüzde kadife bir örtü vardı. OnLJ uzunluğuna üstümüze açsak yan
taraflarımız açıkta kalırdı. Enine açsak başımız veya ayaklarımız açıkta
kalırdı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Ey Fatıma! Haber
aldım ki yanıma gelmişsin. Bir ihtiyacın mı vardı?" diye sorunca ben:
"Evet! Un öğütmekten dolayı ellerinin kabarmasından bana şikayette
bulundu. Bunun üzerine ben de: «Babana gidipte bir hizmetçi istesen»
dedim." Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sizin ıçın
hizmetçiden daha faydalı olan bir şey göstereyim mi? Yatağınıza uzandığınız
zaman otuzüç defa Elhamdülillah, otuzüç defa Sübh{mallah ve otuzdört defa
Allahu ekber deyiniz" buyurdu.
10581, 10582 ve 10583.
hadislerde tekrar gelecektir. - Tuhfe: 10235
Diğer tahric: Hadisi
Buhari (3113, 5361, 6318), Müslim (2727), Ebu Davud (5062), Tirmizi (3408,
3409), Ahmed, Müsned (604) ve İbn Hibban (5524, 5529) rivayet etmişlerdir.